Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
OBJECTIVE: Percutaneuous testicular sperm aspiration (PTSA) is known as an easy and minimal invasive procedure in men who have azospermia. In this study we are in the aim of evaluating if PTSA is beneficial as a first step procedure.
MATRERIAL and METHODS: In our study we analyzed the records of 128 patients who underwent mTESE and PTSA with the diagnosis of non-obstructive azoospermia (NOA) retrospectively. The serum levels of total testosterone (T), follicular stimulating hormone (FSH), luteinizing hormone (LH) and prolactine (PRL) were measured in all patients. All the patients underwent genetical analysis. The patients diagnosed with NOA underwent PTSA which was performed by only one surgeon at first, then mTESE was performed secondly by the same surgeon if there was no sperm extraction wşth PTSA. All of 128 patients were evaluated in three groups; sperm extracted patients with PTSA, sperm extracted patients with mTESE and no sperm extracted patients with any procedures.
RESULTS: There were no significant differences between the serum levels of FSH, LH, PRL, T and age statistically (p>0.05) but it differs significantly in all three groups regarding the periods of infertility. The patients who have pain were scored with VAS (Visual Analogue Scale) was 1.93±0.96 for the group sperm extracted patients with PTSA; 2.32±0.74 for the group of sperm extracted patients with mTESE and 5.41±1.15 for the group of no sperm extraction with any procedures respectively.
CONCLUSION: In this study it cannot be predicted which patient may benefit by the PTSA procedure. We are of opinion that performing PTSA before mTESE procedure may be beneficial regarding to low morbidity risk.
AMAÇ: Azospermili erkeklerde perkütan testiküler sperm aspirasyonu (PTSA) basit, minimal invaziv bir yaklaşım olarak bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı ilk girişim olarak PTSA yapılmasının yararını araştırmaktır.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Hastanemizde non-obstruktif azospermi (NOA) tanısı alan ve mikrocerrahi testiküler sperm ekstraksiyonu (mTESE) ve PTSA yapılan 128 ardışık hastanın tıbbi verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalardan serum total testosteron (T), foliküler uyarıcı hormon (FSH), luteinize edici hormon (LH), ve prolaktin (PRL) düzeyleri istendi. Hastalara genetik analiz yapıldı. Verileri değerlendirilen 128 NOA hastasına tek cerrah tarafından önce PTSA ve sperm bulunamaması durumunda mTESE yapıldı. Hastalar PTSA, sperm bulunan mTESE ve sperm bulunamayan mTESE olarak 3 gruba ayrıldı.
BULGULAR: Üç grup arasında yaş, FSH, LH, Prolaktin ve Testosteron değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Üç grup arasında infertilite süresi açısından anlamlı fark izlendi (p<0,05) Hastalara ağrı nedeniyle VAS (Vizüel Analog Skala) skorları bakıldı. PTSA olan hastalarda VAS skoru 1,93±0,96, mTESE yapılan ve sperm bulunan grupta 2,32±0,74, mTESE yapılıp sperm bulunmayan grupta ise 5,41±1,15 olarak saptandı.
SONUÇ: Çalışmamızda önceden hangi hastaya PTSA yapacağımız ön görülememektedir. Bu nedenle PTSA yöntemindeki fayda ve morbidite azlığından dolayı, her hastaya mTESE öncesi PTSA yapılmasının uygun olacağı kanısındayız.