Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
The researches on male infertility in the past years were focused on sperm but in these days, the investigations gathered pace with understanding the seminal fluid. 90% of the seminal fluid consists of prostate and seminal vesicles secretions, and a small amount consists of bulbourethral glands (Cowper) and epididymis secretions. Seminal fluid has many functions. It includes fructose which is the main source of energy for spermatozoa, and protects spermatozoa against reactive oxygen species (ROS) by using antioxidant systems. After ejaculation, seminal plasma forms an isolation to antibacterial acidic field of vagina (pH 4–4.5), inhibits immune reaction and transports spermatozoa to the cervix. It contains factors that disrupt the capacitation of spermatozoa to prevent early activation and plays a role in the implantation of the fertilized ovum with progesterone. Also seminal fluid helps in sperm-oocyte interaction by preserving the molecular structure of the spermatozoa. Spermatozoa gain the ability to fertilize, which complete the capacitation and acrosome reaction, in the process of post-testicular maturation. Chemical signals, secreted by the oocyte and surrounding follicular cells, guide the capacitated sperm. Fertilization is a complex molecular event that begins with the connection between a sperm and an oocyte, and ends with the intermingling of maternal and paternal chromosomes. The good quality of the seminal plasma as well as the spermatozoa and oocyte may increase the success of spontaneous pregnancies and intrauterine insemination. In this review, it is to be discussed and searched answers for how the differences in semen viscosity and biochemical content affect fertilization and IUI success.
Keywords: Spermatozoa, seminal fluid, semen, fertilizationGeçmiş yıllarda erkek infertilitesi araştırmaları sperm odaklıyken, günümüzde seminal sıvının öneminin anlaşılmasıyla birlikte bu konu hakkındaki çalışmalar hız kazanmıştır. Seminal sıvının %90’ı prostat ve seminal veziküllerden, az miktarı da bulbouretral bezler (Cowper) ve epididimlerden salınan salgılardan oluşur. Seminal sıvının birçok fonksiyonu vardır. İçerdiği fruktoz ile spermatozoonları besler, antioksidan sistemleriyle oksidatif stres sonucu oluşan reaktif oksijen türlerine (ROS) karşı spermatozoayı korur. Ejekülasyondan sonraki aşamada ise vajinanın antibakteriyel asidik ortamına karşı (pH 4–4,5) bir izolasyon oluşturur, immün reaksiyonu engeller ve spermatozoonları servikse kadar taşır. Spermatozoanın kapasitasyonunu engelleyen faktörler içererek erken aktivasyonunu önler ve içerdiği progesteron ile fertilize ovumun implantasyonunda rol oynar. Ayrıca seminal sıvı spermatozoanın moleküler yapısını koruyarak sperm oosit etkileşiminde rol oynar. Post-testiküler matürasyon sürecinde kapasitasyon ve akrozom reaksiyonunu tamamlayan spermatozoa dölleme yeteneği kazanır. Oosit ve etrafındaki foliküler hücrelerden salınan kimyasal faktörler, kapasite spermi oosite çeker. Fertilizasyon karmaşık moleküler olaylardan oluşur ve sperm ile oositin birbirleriyle temas etmesiyle başlar, maternal ve paternal kromozomların birleşmesiyle sona erer. Spermatozoa ve oosit kadar seminal plazmanın da iyi kalitede olması, spontan gebelikleri ve intrauterin inseminasyondaki (IUI) başarıyı arttırabilir. Bu derlemede, semen viskozitesinin ve biyokimyasal içeriğindeki farklılıkların, fertilizasyon ve IUI işlemindeki başarıyı nasıl etkilediği tartışılıp cevaplar aranacaktır.
Anahtar Kelimeler: Spermatozoa, seminal sıvı, semen, fertilizasyon