Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
OBJECTIVE: Brucella epididymo-orchitis as the first presenting sign of brucellosis (BEO) is difficult to separate from non-specific epididymo-orchitis (NSEO). In these cases, delayed diagnosis and treatment causes testicular damage that may lead to infertility and orchiectomy. The aim of this study was to investigate whether or not the clinical, laboratory and radiological findings of BEO different from NSEO.
MATRERIAL and METHODS: In this retrospective study, we evaluated the medical records of 164 patients who diagnosed with epididymo-orchitis in our clinic between January 2010 and June 2018. The diagnosis of epididymo-orchitis was based on clinical and laboratory findings and ultrasonographic examination. High agglutination titers (≥1/160) and/or positive blood cultures were accepted as the main criteria for the diagnosis of brucellosis. Five patients who were previously diagnosed as brucellosis were excluded from the study and the clinical, laboratory and radiological findings of 9 cases of BEO were compared with 34 NSEO cases in the same age group.
RESULTS: The mean age of cases at diagnosis was 33.44±9.81 and 34.76±10.09 in the BEO and NSEO groups, respectively (p=0.728). There were no significant differences between two groups in terms of clinical, laboratory and radiological findings, except one. Risk factors for brucella were detected in 8 (88.9%) of BEO group and in 5 (14.7%) of NSEO group (p<0.001). Although not statistically significant but at the level of borderline significant trend, it was found that the ratio of arthralgia and serum CRP levels >5 mg/dL more frequent in BEO group and the ratio of dysuria, pyuria and leukocytosis more frequent NSEO group (p values 0.073, 0.089, 0.069, 0.069 and 0.058, respectively).
CONCLUSION: Brucellosis should be kept in mind in patients with epididymoorchitis and the risk factors for brucellosis should be questioned in these patients. In addition, in patients with epididymo-orchitis with arthralgia without dysuria, pyuria and leukocytosis should more be paid attention to the differential diagnosis of BEO.
AMAÇ: Brusellozun ilk manifestasyonu olarak ortaya çıkan epididimo-orşiti (BEO) non-spesifik epididimo-orşitten (NSEO) ayırmak oldukça güçtür. Bu olgularda tanı ve tedavinin gecikmesi, infertilite ve orşiektomi gibi sonuçlar doğurabilen testiküler hasara neden olmaktadır. Çalışmamızın amacı BEO’nun klinik, laboratuvar ve radyolojik bulgularının NSEO’dan farklılıklarının değerlendirilmesidir.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Ocak 2010-Haziran 2018 tarihleri arasında kliniğimizde epididimo-orşit tanısı konulan 164 hastanın kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. Epididimo-orşit tanısı klinik ve laboratuvar bulguları ile ultrasonografik değerlendirme sonucunda konuldu. BEO tanısı ise bu bulgulara ek olarak standart tüp aglütinasyon testinde ≥1/160 titre değeri ve/veya pozitif kan kültürü olarak tanımlandı. BEO tanısı konulan 14 olgudan daha önce bruselloz tanısı almış 5 olgu çalışma dışında bırakıldı ve epididimo-orşit ile ortaya çıkan 9 bruselloz olgusunun klinik, laboratuvar ve radyolojik bulguları aynı yaş grubundaki 34 NSEO’lu olgu ile karşılaştırıldı.
BULGULAR: Tanı anında olguların yaş ortalaması BEO ve NSEO gruplarında sırası ile 33,44±9,81 ve 34,76±10,09 olarak bulundu (p=0,728). Brusella için risk faktörlerinin varlığı dışında iki grup arasında klinik, laboratuvar ve radyolojik bulguların sıklığı bakımından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Brusella için risk faktörleri BEO’lu olguların sekizinde (%88,9), NSEO’lu olguların ise beşinde (%14,7) saptandı (p<0,001). Ayrıca, istatistiksel olarak anlamlı olmamakla beraber, artralji ve 5 mg/dL’nin üzerinde serum C reaktif protein yüksekliği sıklığının BEO’lu, dizüri, piyüri ve lökositozun ise NSEO’lu olgularda anlamlılık eğilimi düzeyinde daha sık görüldüğü saptandı (p değerleri sırası ile 0,073, 0,089, 0,069, 0,069 ve 0,058).
SONUÇ: Brusellozun ülkemizde halen endemik olarak bulunması nedeniyle epididimo- orşitli olgularda brusella ayırıcı tanıda akılda tutulmalı ve bu olgulardan öykü alınırken bruselloz risk faktörleri mutlaka sorgulanmalıdır. Ayrıca, dizüri, piyüri ve lökositozu olmayan, artraljinin eşlik ettiği epididimo-orşit olgularında BEO ayırıcı tanısı açısından daha dikkatli olunmalıdır.