Bu derginin içeriği Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanmıştır.
AMAÇ: Penil fraktür (PF), nadir fakat ciddi bir ürolojik acil durumdur. Bu çalışmada, ameliyat edilen PF hastalarının klinik sonuçları ve ameliyat sonrası erektil disfonksiyon (ED) gelişimini etkileyen faktörler değerlendirildi.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Çalışmaya kliniğimizde 10 yıllık süre içinde PF nedeni ile opere edilen kriterlere uygun 35 hasta dâhil edildi. Retrospektif incelemede hastaların demografik, klinik, ameliyat ile ilgili verileri ve ameliyat sonrası komplikasyonları ile ED arasındaki ilişki incelendi. Ameliyat öncesi ED’si mevcut olan hastalar çalışma dışında bırakıldı. ED, Uluslararası Ereksiyon Fonksiyonu Endeksi’nin (IIEF-5) <22 olarak değerlendirilmesi ile tanımlandı. Tüm analizlerde istatistiksel anlamlılık sınırı p <0,05 olarak belirlenmiştir.
BULGULAR: Hastaların yaş ortalaması 38,8±12,79 yıl olarak hesaplandı. Başvuru esnasındaki yaş ile ED arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki izlendi (p<0,001). Eşlik eden hastalıklar incelendiğinde diyabeti (DM) olan bireylerde ED görülme oranı istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksekti (p<0,001). Travma oluş mekanizmaları ile ED arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki görülmedi. ED izlenen hasta grubunda ortalama defekt uzunluğu 46,7 mm ±5,16 ölçüldü (p<0,001).
SONUÇ: Yaş, DM ve tunikal defektin uzunluğu ED için predispozan faktörledir. Bu durumların varlığında erken ve özenli müdahale ile hastaların bilgilendirilmesi komplikasyonların önlenmesine katkıda bulunabilir.
OBJECTIVE: Penile fracture (PF) is a rare but serious urological emergency. This study evaluated the clinical outcomes of PF patients who underwent surgery and the factors affecting the development of postoperative erectile dysfunction (ED).
MATRERIAL and METHODS: Thirty-five patients who met the criteria and underwent surgery for PF in our clinic over 10 years were included in the study. In the retrospective review, the patients’ demographic, clinical, and surgical data and the relationship between postoperative complications and ED were examined. Patients with preoperative ED were excluded from the study. Erectile dysfunction was defined as an International Index of Erectile Function (IIEF-5) score of <22. All analyses determined the statistical significance limit as p <0.05.
RESULTS: The mean age of the patients was 38.8±12.79 years. A statistically significant relationship was observed between age at presentation and ED (p<0.001). When concomitant diseases were examined, the rate of ED was statistically significantly higher in individuals with diabetes (DM) (p<0.001). No statistically significant relationship was observed between trauma mechanisms and ED. The mean defect length was 46.7 mm ±5.16 in the patient group with ED (p<0.001).
CONCLUSION: Age, diabetes mellitus, and length of tunical defect are predisposing factors for ED. In the presence of these conditions, early and careful intervention and informing patients may contribute to preventing complications.