Bu derginin içeriği Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanmıştır.
1. | Kapak Cover Sayfa I |
2. | Yayın Kurulu Editorial Board Sayfa II TÜRK ANDROLOJİ DERNEĞİ ADINA SAHİBİ / Owner on Behalf of the Turkish Society of Andrology Prof. Dr. Mustafa F. Usta YÖNETİM KURULU / Board of Directors Ateş Kadıoğlu (Onursal Başkan) Mustafa F. Usta (Başkan) Barış Altay (Genel Sekreter) Memduh Aydın (Sayman) Ramazan Aşcı (Üye) İrfan Orhan (Üye) Ali Atan (Üye) Abdullah Armağan (Üye) EDİTÖR / Editor-in-Chief Doç. Dr. Ahmet Gökçe YARDIMCI EDİTÖR / Associate Editor Doç. Dr. Cüneyt Adayener YAYIN TÜRÜ / Publication Category Süreli Yayın YÖNETİM YERİ/ Executive Office Türk Androloji Derneği YAYIN HİZMETLERİ / Publishing Services BAYT Bilimsel Araştırmalar Basın Yayın ve Tanıtım Ltd. Şti. |
3. | Danışma Kurulu Reviewers Sayfa III |
BAŞKANDAN MESAJ | |
4. | Başkan' dan From The President Sayfa V Değerli Meslektaşlarım, Bu sayımızda tüm üyelerimizi çok mutlu edeceğini düşündüğümüz bir haberi paylaşmanın heyecanını yaşıyoruz. Derneğimizin bilimsel yayın organı olan Androloji Bülteni, yakın bir zamanda TUBİTAK TR Dizin’ine girmiş bulunmaktadır. Bu süreçte yoğun mesai harcayan sevgili meslektaşımız Dr. Ahmet GÖKÇE başta olmak üzere; emeği geçen, çaba sarf eden tüm üyelerimize sonsuz teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bu noktadan sonraki hedefimiz; Androloji Bülteni’nin adını tıpkı Türk Üroloji Dergisi gibi uluslar arası bilimsel alanlarda duyurmak olmalıdır. Değerli üyelerimizin üst düzey katkıları ile Androloji Bülteni’nin bu hedefe de kısa sürede ulaşacağını umut ediyorum. Bahar ayları ile birlikte Androloji alanında yoğun bir bilimsel toplantı dönemine girmiş bulunmaktayız. Türk Androloji Derneği yönetimi olarak en büyük hedeflerimizden biri de; Türk Androloji’sini uluslar arası bilimsel platformlarda ‘Hak Ettiği’ şekilde temsil edebilmektedir. Yıllardır ESSM (European Society for Sexual Medicine) derneğinin düzenlediği yıllık toplantılara; Türk Androloji Derneği tüm gücü ile destek olmuş ve Avrupa coğrafyasında her zaman Türk Androloji’sinin bilimsel anlamda söz sahibi olmasına katkı sağlamıştır. Bununla birlikte özellikle yakın geçmişte ESSM bünyesinde gerçekleştirilen yapısal ve yönetsel yapılandırmalarda; bilimsel anlamda meritokrasi kurallarını göz ardı eden yaklaşımların gerçekleştiği üzüntü ile gözlemlenmiştir. Bu bağlamda dernek olarak; en önemli bilimsel politikalarımızdan olan, meritokrasiye dayalı bilimsel uygulamaların sağlanabileceği yeni oluşumlara katkı sağlanması gündeme gelmiştir. Bu düşüncemizin ilk uygulaması olarak; geçtiğimiz yılın 24-25 Kasım tarihlerinde İsveç’in Malmö kentinde ESAU (European Society for Andrological Urology) derneği tarafından düzenlenen yıllık bilimsel toplantıya 25 kişilik akademik düzeyde katılım sağlanmıştır. Benzer şekilde bu yıl da ESAU tarafından 2 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilecek olan yıllık bilimsel toplantıya derneğimiz tarafından bilimsel işbirliği amacı ile akademik katkı sağlanacaktır. Tüm meslektaşlarımız ile, bu yıl Portekiz’in Porto kentinde yapılacak ESAU toplantısında birlikte olmak dileği ile... Saygılarımla, Prof. Dr. Mustafa Faruk USTA Türk Androloji Derneği Başkanı |
EDİTÖR KÖŞESİ | |
5. | Editör' den From The Editor Sayfa VI Değerli Meslektaşlarım, Androloji Bülteni’mizin 2018 yılı itibariyle TUBITAK-ULAKBİM tarafından oluşturulan TR Dizin’e kabul edildiğini ve doçentlik başvuru koşulları içinde yer alan yerli yayın koşulunu sağladığını memnuniyetle paylaşmak isterim. Ayrıca TR Dizin izlem sürecinde 2017 yılında dergimizde basılmış makalelerin de aynı şartlara sahip olduğunu da belirtmek isterim. Dergimizin bu yolculuğu sırasında destekleri ile bizleri yalnız bırakmayan Türk Androloji Camiası’nın çok değerli üyelerine, araştırma makaleleri ve derlemelerle dergimize destek olan yazarlarımıza gönülden şükranlarımı sunuyorum. Dernek başkanımız Prof. Dr. Mustafa Faruk USTA’nın belirttiği gibi; bu noktadan sonraki hedefimiz Androloji Bülteni’nin adını tıpkı Türk Üroloji Dergisi gibi uluslararası bilimsel platformlarda duyurmak olmalıdır. Bu konuda da aynı desteğin artarak devam edeceğine inanıyorum. Her sayıda çok önemli olduğunu düşünerek ısrarla belirttiğim yayın değerlendirme ve basım hızımıza bir kez daha dikkatinizi çekmek isterim. Danışma kurulumuzun çok değerli üyelerinin gönüllü olarak ve büyük özveriyle zamanlarını ayırarak yaptıkları hakemlikler sayesinde yayın değerlendirme ve basım hızımız üst seviyedeki dergilerle yarışır düzeydedir. Bu bağlamda yerli yayın konusunda eksiği olan genç akademisyenlerimizin bu fırsatı değerlendirmelerinde özellikle yarar olacağını düşünüyorum. Dergimizin bu sayının içeriğine bakıldığında, yine bu sayıda da zevkle okuyacağınız çok kaliteli araştırma makaleleri ve en güncel bilgileri içeren doyurucu derlemeler sizlerin beğenisine sunulmakta. Türk Androloji Derneği bilim ve eğitim politikası doğrultusunda, 11-13 Mayıs 2018 tarihleri arasında ülkemizin adeta cennet köşelerinden biri olan güzel Bodrum’da düzenlenecek olan Güncel Androloji Sempozyumu’nda görüşmek ümidiyle. Saygılarımla, Doç. Dr. Ahmet GÖKÇE Editör |
İÇİNDEKİLER | |
6. | İçindekiler Contents Sayfa VII ARAŞTIRMA YAZILARI | ORIGINAL ARTICLES 1 Varikosel cerrahisinde klinik başarı oranlarını etkileyen faktörler Factors affecting the clinical success rates of varicocele surgery Erhan Ateş, Murat Uçar, Mehmet Zeynel Keskin, İlter Alkan, Ahmet Gökçe 6 Klinefelter sendromlu ve normal karyotipli hastaların testiküler sperm ekstraksiyonu sonuçlarının karşılaştılması: 10 yıllık tek merkez deneyimi Comparison of testicular sperm extraction results in patients with klinefelter syndrome and normal karyotypes: 10 years single center experience Cem Yücel, Orçun Çelik, Mehmet Zeynel Keskin, Özgür Çakmak, Ülkü Küçük, Zafer Kozacıoğlu 11 Cinsel perhiz süresi ve semen parametreleri arasındaki ilişki Relationship between the duration of sexual abstinence and semen parameters Ahmet Gökçe, Deniz Gül, Hacı Can Direk, Hacı İbrahim Çimen, Fikret Halis DERLEME | REVIEW 16 Metabolik sendrom ile ilişkili erektil disfonksiyonun medikal tedavisi Treatment of erectile dysfunction related to metabolic syndrome Ali Atan 21 Cerrahi menopoza giren genç kadınlarda cinsellik nasıl etkileniyor? How does surgical menopause affect sexuality in young women? Dilek Aygin, Merve Pektemek 25 Serviks kanseri ve HPV Cervical cancer and HPV Saadet Gonca Mavi Aydoğdu, Ülkü Özsoy 30 TÜRKİYE’DEKİ ANDROLOJİ YAYINLARI | ANDROLOGY PUBLICATIONS IN TURKEY 34 KONGRE TAKVİMİ | CONGRESS CALENDAR |
KLINIK ARAŞTIRMA MAKALESI | |
7. | Varikosel cerrahisinde klinik başarı oranlarını etkileyen faktörler Factors affecting the clinical success rates of varicocele surgery Erhan Ateş, Murat Uçar, Mehmet Zeynel Keskin, İlter Alkan, Ahmet Gökçedoi: 10.24898/tandro.2018.91069 Sayfalar 1 - 5 AMAÇ: Erkek infertilitesinin önemli sebeplerinden biri olan varikosel tedavisinde mikrocerrahi varikoselektomi altın standart teknik olarak kabul edilmektedir. Varikoselektominin semen parametrelerini iyileştirdiği bildirilse de, tüm raporlar bu bulguyu desteklememektedir. Bu nedenle hangi hastaların varikoselektomiden fayda görebileceğini öngörebilmek önem kazanmıştır. Bu çalışmada varikoselektomi başarısını öngörücü faktörleri belirlemeyi amaçladık. GEREÇ ve YÖNTEMLER: İnfertilite nedeniyle varikoselektomi uygulanmış 53 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların yaşı, infertilite süresi, vücut kitle indeksi gibi preoperatif demografik özellikler ile klinik bulgular kaydedildi. Preoperatif en az iki semen analizinden en yüksek total motil sperm sayısı olan, preoperatif değer olarak kabul edildi. Postoperatif 6. ayda kontrol semen analizindeki total motil sperm sayısında %50’den fazla artış ve total motil sperm sayısı 5 milyondan az olan hastalarda en az %100 artış olması anlamlı iyileşme olarak tanımlandı. Semen parametrelerinde iyileşme sağlananlar grup 1, sağlanmayanlar grup 2 olarak kategorize edildi. BULGULAR: İnfertilite süresi haricinde, iki gruptaki hastalar arasında preoperatif özelliklerde istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu. Grup 1’deki preoperatif ve postoperatif tüm semen parametrelerindeki değişimler istatistiksel olarak anlamlı saptandı. Öte yandan grup 1 ve grup 2 arasında postoperatif semen parametrelerindeki değişim semen volümü haricinde istatistiksel olarak anlamlıydı. İnfertilite süresi, preoperatif sperm konsantrasyonu, total sperm sayısı ve total motil sperm sayısı istatistiksel anlamlı prediktör faktörler olarak saptandı. SONUÇ: Kısa infertilite süresi ve operasyon öncesi semen parametrelerinin iyi olması, varikoselektomiden elde edilecek başarıyı öngörmede belirleyici faktörlerdir. |
8. | Klinefelter sendromlu ve normal karyotipli hastaların testiküler sperm ekstraksiyonu sonuçlarının karşılaştılması: 10 yıllık tek merkez deneyimi Comparison of testicular sperm extraction results in patients with klinefelter syndrome and normal karyotypes: 10 years single center experience Cem Yücel, Orçun Çelik, Mehmet Zeynel Keskin, Özgür Çakmak, Ülkü Küçük, Zafer Kozacıoğludoi: 10.24898/tandro.2018.30932 Sayfalar 6 - 10 AMAÇ: Klinefelter sendromlu (KS) ve normal karyotipli (46XY) nonobstrüktif azospermili (NOA) hastalarda mikroskopik testiküler sperm ekstraksiyonu (mTESE) sonuçlarını karşılaştırarak KS’nin mTESE sonuçlarına etkilerini ortaya koymak. GEREÇ ve YÖNTEMLER: Kurumumuzda mTESE operasyonu olan hastaların medikal verilerini retrospektif olarak inceledik. Hastalar, genetik sonuçlarına göre normal karyotipli (grup 1) ve KS’li (grup 2) olarak iki gruba ayrıldı. Bu iki grup yaş, infertilite süresi, hormon profili, mTESE’de sperm elde etme oranı ve testiküler histopatolojilerine göre karşılaştırıldı. BULGULAR: Çalışmaya 413 hasta dahil edildi. Bu hastaların yaş ortalaması 34,4±5,7 yıldı. Grup 1’deki hastaların yaş ortalaması 34,8±6,1 yıl, grup 2’deki hastaların yaş ortalaması 30,8±4,8 yıldı. İki grup arasında hasta yaşı açısından istatistiksel anlamlı farklılık yoktu (p=0,098). Testosteron düzeyi ve sperm elde etme oranı grup 1’de grup 2’ye göre istatistiksel olarak anlamlı yüksekti. Foliküler uyarıcı hormon düzeyi, luteinizan hormon düzeyi grup 2’de grup 1’e göre istatistiksel anlamlı yüksekti. İnfertilite süresi, östradiol düzeyi ve prolaktin düzeyi açısından gruplar arasında istatistiksel anlamlı farklılık saptanmadı. SONUÇ: KS’li hastalarda mTESE başarısının normal karyotipli hastalara göre daha düşük olduğu gözlendi. |
9. | Cinsel perhiz süresi ve semen parametreleri arasındaki ilişki Relationship between the duration of sexual abstinence and semen parameters Ahmet Gökçe, Deniz Gül, Hacı Can Direk, Hacı İbrahim Çimen, Fikret Halisdoi: 10.24898/tandro.2018.03555 Sayfalar 11 - 15 AMAÇ: Erkekte üreme kapasitesini öngörebilmek amacıyla ejakülatın makroskobik ve mikroskobik özelliklerinin değerlendirildiği semen analizi bazı intrensek ve ekstrensek faktörlerden etkilenmektedir. Bu çalışmanın amacı, cinsel perhiz süresinin konvansiyonel semen parametreleri üzerindeki etkilerini değerlendirmektir. GEREÇ ve YÖNTEMLER: Çalışmaya hastanemiz androloji laboratuvarında Ocak 2015 – Haziran 2017 tarihleri arasında yapılmış semen analizi sonuçları normal olan 170 hasta dahil edildi. Hastalar cinsel perhiz sürelerine göre 0–1 gün (30 hasta), 2–5 gün (90 hasta) ve 6–7 gün (50 hasta) olarak üç gruba ayrıldı ve gruplar arasında hacim, pH, konsantrasyon ve motilite oranları karşılaştırıldı. BULGULAR: Hastaların yaş ortalaması 31,06±6,08 yıl idi ve gruplar arasında istatistiksel fark yoktu. Hastaların semen analizlerinde cinsel perhiz süresi uzadıkça hacim, konsantrasyon ve hareketsiz motilite oranlarının istatistiksel olarak anlamlı şekilde arttığı, total motilite ve ileri motilite oranlarının ise istatistiksel olarak anlamlı şekilde azaldığı saptandı. pH ve yerinde motilite oranları açısından ise gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. SONUÇ: Bu çalışmanın sonuçları normal sağlıklı bireylerdeki semen analizlerinde cinsel perhiz süresi arttıkça hacim ve sperm konsantrasyonunun arttığını, motilitenin ise azaldığını göstermektedir. Semen analizlerini değerlendirirken bu verilerin dikkate alınmasında yarar olacağını düşünmekteyiz. |
DERLEME | |
10. | Metabolik sendrom ile ilişkili erektil disfonksiyonun medikal tedavisi Treatment of erectile dysfunction related to metabolic syndrome Ali Atandoi: 10.24898/tandro.2018.55477 Sayfalar 16 - 20 Metabolik sendrom diyabetes mellitus, hipertansiyon, obezite ve dislipedimiye bağlı meydana gelen önemli halk sağlığı sorunlarından birisidir. Genelde kardiyovasküler sağlık açısından dikkate alınması gereken bir durum olarak algılanmasına karşın ürolojik hastalıklar açısından da dikkate alınması gereken bir sorundur. Metabolik sendrom varlığında en sık görülen ürolojik rahatsızlıklardan birisi erektil disfonksiyondur. Metabolik sendromlu kişilerdeki erektil disfonksiyon tedavisinde ilk olarak yaşam tarzının düzeltilmesi ve diyabet, dislipidemi ve hipertansiyon gibi eşlik eden diğer patolojilerin düzeltilmesi gereklidir. Bunlara ek olarak, testosteron replasman tedavisi, aromataz inhibitörleri ve PDE5i’lerinin kullanımı mümkündür. Bu seçeneklerin beklenen faydayı sağlamadığı kişilerde cerrahi tedavi olarak penil protez implantasyonu da uygulanabilmektedir. |
11. | Cerrahi menopoza giren genç kadınlarda cinsellik nasıl etkileniyor? How does surgical menopause affect sexuality in young women? Dilek Aygin, Merve Pektemekdoi: 10.24898/tandro.2018.83097 Sayfalar 21 - 24 Menopoz, overlerin fonksiyonlarını yitirmeleriyle birlikte mensturasyonun kalıcı bir şekilde sonlanmasıdır. Menopoz genellikle 45–55 yaşlar arasında görülür, ancak sigara içme, hiç doğum yapmama, toksik kimyasallara maruz kalma gibi birçok faktörün etkisiyle birlikte daha erken yaşlarda da görülebilmektedir. Vücudundaki herhangi bir kanser türü nedeniyle kemoterapi veya radyoterapi tedavileri alan ya da overlerindeki patolojiden dolayı cerrahi tedavi görmüş kişiler cerrahi menopoza girmektedir. Normal menopozdaki gibi menopoza geçiş dönemi bulunmadığından cerrahi menopoz ani olarak gerçekleşir ve etkileri daha ağır görülür. Dolayısıyla, menopozla birlikte vücut bütünlüğü değişen kadınlarda hormon düzeylerindeki ani düşüşle birlikte terleme, sıcak basması, cinsel istekte azalma, depresyon, sinirlilik, özgüven kaybı, bellek sorunları gibi problemler daha şiddetli yaşanır. Yaşanan tüm bu sorunların erken tanılanmasıyla birlikte yapılacak olan eğitim-danışmanlık hizmetleri kadının yaşam kalitesini arttıracaktır. Bu derlemede, kanser ve tedavileri nedeniyle cerrahi menopoza giren genç kadınlarda cinselliğin nasıl etkilendiğinin incelenmesi amaçlandı. |
12. | Serviks kanseri ve HPV Cervical cancer and HPV Saadet Gonca Mavi Aydoğdu, Ülkü Özsoydoi: 10.24898/tandro.2018.62533 Sayfalar 25 - 29 Serviks kanseri, dünyada her iki dakikada bir kadının ölümüne neden olan ve kadınlarda meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanserdir. Bugün servikal kanser gelişimi için HPV’nin mutlaka var olması gerektiği bilinmektedir ve serviks kanserlerinin çoğu (%99,7) HPV ile ilişkilidir. Hastaların %70’inde HPV-16 ve HPV-18 pozitiftir. Serviks kanseri, tarama testleri ile erken teşhis edilerek önlenebilen en önemli genital kanser türüdür. Ülkemizde de PAP (Papanicolau) smear, HPV DNA taraması gibi çeşitli yöntemlerle servikal kanser tarama programlarının geliştirilmesi ve taramaların toplumun geneline yayılması için çalışılmaktadır. Erken tanıda kullanılan PAP test kolay uygulanabilen, maliyeti düşük, zarar vermeyen, duyarlılığı yüksek, ayrıca tedavi yükünü, morbidite ve mortaliteyi azaltan bir testtir. HPV DNA testi, mevcut tüm servikal tarama testleri içerisinde en objektif ve tekrarlanabilir olanıdır. Servikal smear’ın sitolojik olarak değerlendirilmesi ve eş zamanlı HPV DNA çalışılması co-test olarak adlandırılmakta ve günümüzde 30 yaş üzerindeki kadınlarda en çok kabul gören tarama yöntemi olarak yerini almaktadır. |
ANDROLOJİ YAYINLARI VE KONGRE TAKVİMİ | |
13. | Türkiye’deki Androloji Yayınları Andrology Publıcatıons In Turkey Sayfalar 30 - 33 Makale Özeti |Tam Metin PDF |