e-ISSN 2587-2524
Cilt : 22 Sayı : 1 Yıl :

Dizinler

Bu derginin içeriği Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanmıştır.

Androloji Bülteni - : 22 (1)
Cilt: 22  Sayı: 1 - 2020
1. 
Kapak
Cover

Sayfa I

2. 
Danışma Kurulu
Reviewers

Sayfa II

3. 
Başkan'dan
From the President

Sayfa III

4. 
Editör'den
From the Editor

Sayfa IV

5. 
İçindekiler
Contents

Sayfa V

ORIJINAL ARAŞTIRMA
6. 
İnfertil erkek populasyonda cinsel disfonksiyonunpsikosomatik yansımaları
Psychosomatic reflections of sexual dysfunction in the infertile male population
Ünal Öztekin, Fatih Fırat
doi: 10.24898/tandro.2020.40326  Sayfalar 1 - 5
AMAÇ: Bu çalışmada, primer erkek infertilitesi araştırılmak üzere başvuran hastalarda erektil fonksiyon skoru ile depresyon ve bedensel duyumları abartma arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Çalışmaya, Şubat 2019-Mayıs 2019 tarihleri arasında üroloji polikliniğine infertilite araştırılması nedeniyle başvuran 200 primer infertil hasta dahil edildi. IIEF <26 (n=61) ve IIEF ≥26 (n=139) olmak üzere hastalar iki gruba ayrılarak değerlendirildi. Gruplar arasında sosyodemografik veriler ve psikiyatrik ölçek skorları (Beck Depresyon Inventory, Somatosensory Amplification Scale) karşılatırılarak, korelasyon analizleri yapıldı.
BULGULAR: Hastaların yaş aralığı 18–45 (mean: 30,1) idi. IIEF ≥26 olan grupta ortalama infertilite süresi 21.6 ay idi ve istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttu (p<0,001). İki grup arasında SSAS ve BDI skorları karşılaştırıldığında, her iki skor IIEF <26 olan grupta anlamlı derecede yüksek olarak tespit edildi ve sırası ile 25,93±6,91, 14,77±7,87 idi (p=0,024, p<0,001). IIEF skoru, SSAS ve BDI skorları ile anlamlı negatif korele idi. İnfertilite süresi, SSAS ve BDI ile pozitif, IIEF ile negatif korele bulundu.
SONUÇ: Erkek faktörlü infertilitede, cinsel işlev bozukları görülebilir. Bu bozukluklar hastada psikosomatik yansımalara neden olabilir. Sonuç olarak cinsel işlev bozukluğu görülen infertil hastaların psikiyatrik açıdan değerlendirilmesini öneriyoruz.

7. 
Swim-up tekniği ile hazırlanacak semen örneklerinde trombositten zengin plazma etkisinin değerlendirilmesi
Examination of platelet rich plasma effect in semen samples to be prepared by swim-up technique
Saime Şık, Fatma Öz Bağcı, Gülsemin Çiçek, Emine Utlu Özen, Selçuk Duman, Tahsin Murad Aktan
doi: 10.24898/tandro.2020.03880  Sayfalar 6 - 11
AMAÇ: Sperm motilitesi, erkek infertilitesinde önemli bir parametredir. İn vitro fertilizasyon tedavilerinde motil sperm elde etmek önem arz etmektedir. Bu nedenle farklı yüzdürme metotları birçok çalışmanın konusu olup, en ideal yöntemin swim-up olduğu düşünülmüştür. Trombositten Zengin Plazma (TZP), içerdiği büyüme faktörleri nedeniyle ortopedi, plastik cerrahi, dermatoloji gibi farklı alanlarda kullanım bulmuştur. Çalışmamızda, Aktif-trombosit bakımından zengin plazma (A-TZP)’nın swim-up modelinde sperm motilitesine etkisini araştırmak ve yardımcı üreme tedavilerine katkısının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Çalışmamıza semen için 30, kan bağışı için 10 gönüllü katılmıştır. Alınan intravenöz kanlar TZP elde etmek için hazırlandı. A-TZP elde etmek için, trombositler CaCL2 ile aktive edildi, daha sonra TZP donduruldu ve deneysel kullanım gününe kadar -20°C’de saklandı. 30 gönüllünün rutin semen analizleri yapıldıktan sonra her örnek iki eşit hacimde ayrılmıştır. Ham (raw) olan kısım sadece takip edilmiştir ve çalışma grubunun analiz dakikalarında motilite bulguları sadece bilgi vermek amacıyla sunulmuştur. Çalışma grubunda SP, A-TZP ile yıkama için seyreltildi ve santrifüj edildi, A-TZP’li katmana yüzmesi için 15, 30 ve 45 dakika boyunca tabakalandı. Sperm hareketlilik analizi 15, 30 ve 45 dakikada yapıldı.
BULGULAR: A-TZP’nin sperm motilitesini +3 ve +4 seviyesinde önemli oranda olumlu etkilediğini gözlemledik. Bu yükselişin en çok ve etkin olduğu dakikalar ise swim-up sonrası 15. dakika civarıdır.
SONUÇ: TZP’nin sperm motilitesi üzerine anlamlı oranda etkisi bulunmaktadır. TZP, sperm motilitesi düşük intrauterin inseminasyon (IUI) ve intrasitoplamik sperm enjeksiyonu (ICSI) için sperm hazırlamada alternatif bir yıkama materyali olabilir.

8. 
Nonobstrüktif azoospermili erkeklerde mikrodiseksiyon testiküler sperm ekstraksiyonu başarısını etkileyen faktörler
Factors affecting the success of microdissection testicular sperm extraction in men with non-obstructive azoospermia
Mazhar Ortaç, Nusret Can Çilesiz, Ates Kadıoğlu
doi: 10.24898/tandro.2020.72473  Sayfalar 12 - 15
AMAÇ: Non-obstrüktif azoospermili (NOA) erkeklerde mikrodiseksiyon testiküler sperm ekstraksiyonu (mTESE) başarısını etkileyen faktörleri araştırmak


GEREÇ ve YÖNTEMLER: NOA nedeniyle mTESE yapılan toplam 379 hastaya dahil edildi. Tüm hastaların fizik muayene, hormon değerleri, testis hacimleri ve tıbbi hikayeleri kayıt altına alındı.
BULGULAR: Ortalama mTESE başarısı %46,7 olarak saptandı. Bu oran testis patolojisi Sertoli Cell Only (SCO) olan hastalarda %33,3, erken maturasyon arresti (MA) olan hastalarda %43,6, geç maturasyon arresti (MA) olanlarda %78,1, hipospermatagonez (HS) olanlarda %93,75’inde ve normal spermtogenez (NS) olanlarda %100 olarak saptandı (p<0,001). TESE ile sperm saptanan hastalarda FSH değerlerinin anlamlı olarak daha düşük olduğu (19,7±12,8 mL/U vs 25,3±15,5 mL/U p: 0,001), testis hacimlerinin ise daha büyük olduğu saptandı (p: 0,004).
SONUÇ: Testis hacmi, FSH seviyesi ve testisküler histopatoloji TESE başarısını etkileyen faktörler olarak saptandı. Bu sonuçların iyi dizayn edilmiş, geniş hasta serili çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.

9. 
Tek doz tadalafil 20 mg verildikten üç saat sonra idrar akım hızını arttırmaktadır
Single dose tadalafil 20 mg increases urine flow rates 3 hours administration
Zülfü Sertkaya, Emre Tokuç, Kemal Ertaş
doi: 10.24898/tandro.2020.19327  Sayfalar 16 - 19
AMAÇ: Hastalarda klinik ve yaşam kalitesindeki iyileşmelere rağmen, PDE5 inhibitörlerinin idrar akış hızı ve postmiksiyonel rezidüel idrar hacmi (PVR) üzerindeki etkisi halen tartışmalıdır. Bu çalışmada, bir PDE5 inhibitörü olan tadalafilin üroflovmetrik parametreler ve PVR üzerindeki akut etkilerini değerlendirdik.
GEREÇ ve YÖNTEMLER: Erektil disfonksiyonu olan 127 erkeğe demografik bilgilerini de içeren anketler dolduruldu ve PVR için üroflovmetri ve ultrasonografi yapıldı. Hastalar daha sonra 20 mg tadalafil aldı. Üç saat sonra üroflovmetri ve ultrasonografi tekrarlandı. Tadalafil öncesi ve tadalafil sonrası üroflovmetrik parametreler ve PVR değerlendirildi ve karşılaştırıldı. P değeri 0,05’ten küçük olduğunda fark istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
BULGULAR: 127 erkeğin yaş ortalaması 49,7±12,3 idi. Tadalafil öncesi ortalama maksimum akış hızı değeri 16,8±5,0 ve tadalafil sonrası ortalama maksimum akış hızı değerleri 18,1±5,1 idi (p<0,001). Tadalafil öncesi ve sonrası ortalama akış değerleri sırasıyla 9,4±3,5 ve 9,9±3,6 idi (p=0,007). Tadalafil öncesi ve sonrası ortalama PVR sırasıyla 30,2±21,2 ve 29,4±20,8 idi. Tadalafil öncesi ve sonrası maksimum akış hızları ve ortalama akış hızları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi.
SONUÇ: Sonuçlara göre, tadalafilin üroflovmetrik parametreler üzerinde akut etkilerinin olduğu, ancak PVR üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı gösterildi.

DERLEME
10. 
Prematür ejakülasyon tedavisinde güncel yaklaşımlar
Current approaches in the treatment of prematüre ejaculation
Ramazan Aşçı
doi: 10.24898/tandro.2020.80037  Sayfalar 20 - 27
AMAÇ: Prematür ejakülasyon tedavisinde güncel gelişmelerin gözden geçirilmesi
GEREÇ VE YÖNTEM: Web of Science, Pubmed, Scopus ve Google Scholar gibi elektronik akademik veri tabanları aramalarından elde edilen prematür ejakülasyon tedavisi ile ilgili araştırma çalışmaları, derleme ve ilgili metinlerin gözden geçirilmesi ile hazırlanmıştır.
BULGULAR: Avrupa İlaç Ajansı (EMA) kısa etkili SSRİ olan dapoksetin ve ötektik lidokain/prilokain doz ayarlamalı aerosol sprey’i PE’nin gerektiğinde tedavisi için önermektedir. Yaşam boyu PE tedavisinde PDE5i ilaçların tek başına veya SSRİ’lerle kombine şekilde kullanılması daha etkindir. Anteportal PE tedavisinde topikal anestetikler ile PD5i veya SSRİ kombinasyonları etkili olabilir. Kazanılmış PE tedavisinde psikoseksüel/davranış tedavileri ile kombine farmakolojik tedaviler yararlı olabilir.
SONUÇLAR: Yaşam boyu PE tedavisinde ilk seçenek farmakoterapi olmalıdır. Özellikle anteportal PE’si olan erkeklerde periferik ve santral etkili kombine farmakolojik tedaviler yararlı olabilir. Ötektik lidokain/ prilokain doz kontrollü sprey, endikasyon dışı kullanılan SSRİ tedavisi için alternatif olabilir.

11. 
İnfertilitede unutulan bir kavram: Erkek cinselliği
A forgotten concept in infertility: Male sexuality
Ömercan Aksoy, Nevin Şahin
doi: 10.24898/tandro.2020.10693  Sayfalar 28 - 32
İnfertilite süreci, çiftlerde cinsellik kavramının değişmesine yol açan ve cinselliğe bakışın daha çok çocuk yapma odaklı ve bir görev gibi atfedilmesini getiren bir süreçtir. Aynı zamanda, geçmişte ve günümüzde çiftlerin hayatını psiko-sosyo-seksüel bağlamlarda etkileyen, çok yönlü ele alınması gereken ve multidisipliner yaklaşım gerektiren bir kavramdır. Kadınlara orantısız biçimde yoğunlaşan çalışmalar ve kadın merkezli tedavi süreçleri nedeniyle, erkekler infertilite sürecinde dışarıda kalmışlardır. İnfertilitede cinselliğin incelendiği çalışmalarda, erkeklerin özellikle prematür ejekülasyon (PE) ve erektil disfonksiyon (ED) sorunları yaşadığı belirlenmiştir. Danışmanlık süreçlerinde de genellikle erkeklere özel bir hizmetin verilmemesi nedeniyle cinsellik ile ilgili sorunlar daha çok gizlenmekte ve hatalı bilişsel şemalar ortaya çıkabilmektedir.

12. 
IUI ve ICSI’de laboratuvar süreci
Laboratory procedure of IUI and ICS
Sibel Bulgurcuoğlu Kuran
doi: 10.24898/tandro.2020.99267  Sayfalar 33 - 42
Yardımla üreme tedavilerinde (YÜT) kullanılan sperm hazırlama yöntemleri, temelde in vivo koşulları taklit ederek in vitro koşullarda kaliteli spermin seçimini ve düşük kaliteli spermleri elemeyi amaçlamaktadır. Buna rağmen klasik ya da geliştirilen yeni yöntemlerde başarı hala istenilen düzeyde bulunmamaktadır. YÜT’ün başarısını arttırmak için in vivodaki seçim mekanizmalarının daha iyi anlaşılması ve seçilen spermlerin özelliklerinin belirlenmesi, spermin uygun olarak hazırlanması ve canlı doğum oranlarının arttırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Doğru spermin seçimi tek başına başarı açısından oldukça önemlidir. Özellikle ICSI işlemi sırasında, spermin motilite, morfoloji ve vitalite (canlılık) durumu değerlendirilerek fertilizasyon ve iyi embriyonun geliştirilmesi sağlanmaktadır. Kullanılan geleneksel hazırlık yöntemlerinde spermler sedimantasyon yada migrasyon eğilimlerine göre ayrılarak, morfoloji ve motilite kriterlerine göre seçimleri gerçekleştirilmektedir. Spermin apoptoz ve benzeri belirtileri, DNA bütünlüğü, membran maturasyonu, foksiyonel mitokondri durumu ve ultra yapısı gibi spermin diğer karakteristik özellikleri tespit edilememektedir. Bu özelliklerin anlaşılmasını sağlayan yeni yöntemler kullanılmakta ve oldukça olumlu sonuçlar alınmaktadır. Fakat en iyi metodu seçmek için daha fazla randomize kontrollü çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

13. 
Erkek infertilitesi ve erektil disfonksiyon tedavisinde tamamlayıcı tıp: Moleküler düzeyde etki mekanizmaları ve klinik sonuçlar
Complementary medicine in the treatment of male infertility and erectile dysfunction: Molecular effect mechanisms and clinical outcomes
Osman Can, Lütfi Canat
doi: 10.24898/tandro.2020.93798  Sayfalar 43 - 51
Erektil disfonksiyon ve infertilite erkek cinsel sağlığındaki en sık karşılaşılan problemlerdendir. Erkek faktörüne bağlı infertilitelerin yaklaşık yarısının etyolojisi hala tam olarak aydınlatılamamıştır. İdiyopatik infertilitenin tedavisinde modern tıbbın tedavilerine ek olarak tamamlayıcı tıp seçenekleri de artık günümüzde oldukça sık tercih edilmektedir. Erektil disfonksiyonun tedavisinde de eskilerden beri bitkisel kökenli geleneksel tedaviler kullanılmıştır. Tamamlayıcı tıbbın son zamanlarda modern tıp alanında kullanımının artmasıyla bitkisel kökenli bu ajanlar, hastalar tarafından da sıkça tercih edilmektedir. Tamamlayıcı tıp tedavilerinde gebelik ve canlı doğum oranlarıyla ilgili henüz yeterli kanıt olmamasına rağmen yardımcı üreme yöntemlerinin bir parçası olarak subfertil erkeklere etkinliği kanıtlanmış antioksidanlar ve fitoteröpatik ajanlar önerebilir. Erektil disfonksiyon tedavisinde kullanılan bitkisel ajanların etki mekanizmaları net olarak aydınlatılamamış olsa da nitrik oksit sentaz aktivitesinde ve testosteron düzeyindeki artışı sağlayarak etkilerini gösterdikleri düşünülmektedir. Erektil disfonksiyon ve erkek infertiltesi tedavisinde tamamlayıcı tıp ajanlarının etkinliğinin güçlü olarak gösterilebilmesi için ileri düzey çalışmalara ihtiyaç vardır.

14. 
Çocuk ve yetişkinde onko-tese uygulamaları: 2019 güncelleme
Onco-TESE applications in children and adults: 2019 update
A. Egemen Avcı, Mehmet Murad Basar
doi: 10.24898/tandro.2020.86619  Sayfalar 52 - 56
Günümüzde tümör tedavisindeki gelişmeler yaşam süresindeki artışla beraber yaşam kalitesinde de beklentilerin yükselmesine yol açmıştır. Özellikle, erkeklerin adölesan dönemi ve sonrasında karşılaşabileceği testis tümörü ve lenfoma gibi non-genitoüriner tümörlerin cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi ile tedavisi sperm yapımında bozulmaya neden olabilir. Tedavi öncesi sperm dondurulması gelecekte fertilitenin sağlanabilmesi için son derece önemlidir. Ancak, bu hastaların önemli bir kısmında azoospermi veya kriptozoospermi eşlik edebilmektedir. Bu durumda testisten mikrodiseksiyon yöntemi ile sperm arama işlemi gerçekleştirilmesi gereklidir. Bu işlem onko-TESE olarak adlandırılır.

15. 
Kanserli erkek hastalarda cinsel sorunlar
Sexual problems among male patients with Cancer
Ayşe Çil Akıncı, Cemile Savcı
doi: 10.24898/tandro.2020.68094  Sayfalar 57 - 62
Kanserli bireylerin cinsel fonksiyonu fiziksel, duygusal, sosyal, spiritüel ve kültürel birçok faktör arasındaki karmaşık etkileşim sonucu etkilenmektedir. Cinsel fonksiyondaki değişiklikler çeşitli nedenlerle hastalar tarafından sağlık profesyonellerine iletilmemekte ve sağlık profesyonelleri tarafından da değerlendirilmemektedir. Hastalara kanser ve tedavisi nedeniyle oluşabilecek cinsel fonksiyon değişiklikleri hakkında bilgi verilmesi ve oluşan cinsel sorunların çözümüne yönelik destek sağlanması hastaların bu süreci daha konforlu geçirmelerini sağlayacaktır. Tanı, tedavi ve bakım sürecinde hastalarla iletişim halinde olan sağlık profesyonelleri cinsel sorunların belirlenmesi ve yönetiminde etkin rol alabilirler. Bu derlemede kanserli erkek hastalarda kanser ve tedavisi nedeniyle ortaya çıkan cinsel sorunlar ele alınmıştır. Kanserli erkek hastalarla çalışan sağlık profesyonellerine cinsel sorunların nedenleri ile ilgili bütüncü bir bakış açısı sağlaması hedeflenmiştir.

OLGU SUNUMU
16. 
4 mm’lik testis tümörüne ultrason eşliğinde işaretleme ile organ koruyucu cerrahi
Organ preserving surgery with ultrasound-guided marking in 4 mm testicular tumor
Hakan Hakkı Taşkapu, Mehmet Giray Sönmez, Gökhan Ecer, Muzaffer Tansel Kılınç, Süleyman Bakdık, Ahmet Öztürk
doi: 10.24898/tandro.2019.36604  Sayfalar 63 - 67
Testis kanseri 15–45 yaş arası erkeklerde en sık görülen malignitedir. Ultrasonun yaygın kullanımıyla birlikte küçük asemptomatik testisküler kitlelerin tanısında da artış olmuştur. Radikal orşiektomi testis kanserinin standart tedavisi olmasına karşın; son yıllarda bilateral testis kanseri ve küçük testiküler kitlelerin tedavisinde umut verici onkolojik ve fonksiyonel sonuçları nedeniyle testis koruyucu cerrahinin yeri artmıştır. 2 cm’den küçük testis kitlelerinde uygun hastalara testis koruyucu tedavi yapılabilmesi önerilmektedir. Fakat kitlenin küçük olması cerrahi sırasında bulunabilirliği ve eksizyonu zorlaştırmaktadır. Literatürde özellikle küçük testis tümörleri için organ koruyucu tekniği gösteren az sayıda yayın vardır. Bizde 4 mm çaplı oldukça küçük testis tümörü olan hasta da yaptığımız parsiyel orşiektomi olgusunu ve kullandığımız tekniği paylaşmak istedik.

17. 
Androloji Yayınları ve Kongre Takvimi
Publications and Congress Calendar of Andrology

Sayfalar 68 - 73
Makale Özeti |Tam Metin PDF

LookUs & Online Makale